29 Aralık 2016 Perşembe

Damarlarında kan değil sinir akarken , tek kelime etmeyip susmak ve söylenecek binlerce kelime varken yine susmak ...
İnsan neden susar biliyor musunuz ? 
Karşıdaki anlamayacağı için,  insan olmadığı için , değmeyeceği için .
Saygısiz bir insana neden hala saygı gösterilir ?
Ona benzememek için. 
Susmak ezikliktir kimilerine göre , bağırmadan konuşamayanlara ,bağırarak kendini güçlü görenlere .
Ama gerçekte susmak asilliktir. 

10 Aralık 2016 Cumartesi

Varlık içinde yokluk çekiyoruz bazen .
Biliyoruz var ; arasak , mesaj atsak cevap verecek birileri var .
Ama bu an öyle bir an ki "varlık içinde yokluk ".
Anlatmak istediğin , konuşmak istediğin ...
Bir şeyler var işte ama kimsen yok .
Telefon listende gezinirsin bakarsın tek tek
ama bulamazsın kimseyi .
O an yalnızsındır , iliklerine kadar hissedersin bunu . Tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanmış gibi çaresiz hissedersin.
Kendinle baş başa kalırsın , kendinle konuşur kendine teselli verirsin .
Kaldık mı yine başbaşa , diye sorarsın kendine .
Varlık içinde yokluktur , yalnızlık .
Bir tek senin bildiğin sırrındır.
Kimse bilmez , kimse farketmez .
Sahip olduğun tek şeydir belki de
Kimsenin senden alamayacağı .
Yalnızlık tek kişilik seyircisiz bir oyundur .

19 Kasım 2016 Cumartesi

   
                             BOŞLUK
Ve bazen bir boşlukta uyanır insan .
Unutur dünü ve yarını .
Gelmez akla sorumlulukları , zorunlulukları
O boşluk öyle iyi gelir ki ruhuna  , kaygı yoktur , korku yoktur , üzüntü yoktur .
Sadece bugün vardır dilediği  gibi kullanabileceği ve o kadar iyi gelir ki bu , inanılmaz bir histir .
Sonsuzluğu bulmak ,
Sonsuzluğu  hissetmek ,
Bir boşlukta olmak gibidir
Ve uyanmak istemez bu güzel dünyadan ama gerçek olan bu değildir .
Ve gerçek olmayan her şey er ya da geç biter .

17 Kasım 2016 Perşembe

  Ve bazen öyle bir an geliyor ki , bulamıyorum bir dert bile ...
Aynı şuan ki gibi .
Şuan aklıma hiçbir derdim sıkıntım gelmiyor .
Ne kadar da garip ...
Şuan belkide dünyanın en mutlu insanı benim , bu mucize değil de ne ?
Mutluyum , şuan çok mutluyum ve bu mutluluk nedensiz ,  hiçbir nedeni yok ,anlık bir mutluluk bu , sebepsiz .
Ben şuan çok mutluyum .
Nedensiz mutlu olur mu insan demek ki oluyormuş .  Az sonra ne olur , yarın ne olur bilmiyorum .
Tek bildiğim ;

Ben şuan çok mutluyum .

14 Kasım 2016 Pazartesi


Yine çok şey birikti içimde .
Söyleyemediklerimin arasında boğuluyorum . Dışarıdan ne kadar da dertsiz , rahat görünüyorum . 
Başım çatlıyor söyleyemediklerimin sinirinden . Kendime ne de çok zarar veriyorum, başkalarını düşünmekten . 
Oysa ki ben miyim önemli olan onlar mı ?  
Üzmeyeyim diye üzülmekten yoruldum , gerçekten yoruldum . 
Neden günün sonunda hep ben üzülüyorum ?
Neden bencil olamıyorum ...
Bu dünyada kırmazsan kırılırsın ,  net !
Ama biliyorum ki yarın yine üzülen ben olacağım ve onlar bunun farkında olmayacak . 
Oysa ki tek istediğim biraz saygı .
Sevginizi değil saygınızı istiyorum .
Ben iyi oldukça , iyi olmaya çalıştıkça siz daha kötü oluyorsunuz ya varın kötü olun ben iyi olmaya devam edeceğim .
Evet belki çok yorulacağım ,  çok üzüleceğim olsun varsın ben alışmışım zaten üzülmeye , kalan ömrümde de üzüleyim ne olacak ? 
Şu dünyada en çok kalp kırmaktan korkuyorum ,  kırmışsam Allah affetsin ,  beni kıranlarada hakkım helal olsun .
Eğer bu yazıyı okuyanlar varsa sizden bir ricam olacak ; 
Saygı gösterin herkese .

  Bu yazdıklarımı okuyan kişi ne de iyi biri diye düşünmesin çünkü bunlar benim düşüncelerim ama uygulayıp uygulayamadığımı Allah bilir .

Belki de bende onlardan biriyim kim bilir ? 
Ama elimden geleni yapıyorum iyi biri olmak için , sizde yapın .
 
  Dünyada kötüler çok  biz iyilerden olalım . 

10 Kasım 2016 Perşembe

Hiçligin ortasında uyandı birden ,  nerdeydi ,  kimdi hiçbir şey bilmiyordu . Zihnine bir kilit vurulmuştu sanki ve tek bildiği bir şeyler bildiğiydi .  Etrafına baktı , bir bankın üzerinde oturuyordu ,  karşısında sonu gözükmeyen bir göl . Rüzgar saçlarını uçuşturuyordu , o gökyüzünü izlerken .
Gökyüzü kararmadan önce tüm renkleri göstermek istercesine rengarenkti .
Öyle güzel bir sessizlik hakimdi ki nefes almak istemiyordu bu sessizliği bir bıçak gibi keser diye .Gözlerini açabildiği kadar açmıştı ve aç gözlerle izliyordu , zihnine kazımak istercesine . Orada , o an o kadar mutluydu ki sonsuza kadar kalmak istiyordu .
Çünkü
Hiçliğin kıyısı sanıldığının aksine çok güzeldi .

4 Kasım 2016 Cuma

 
Birileri var , bizleri kelimelerle yaralamaya çalışan , yaralansak mutlu olacak olan .
Bize duygusuz , taş kalpli , hissiz diyen birileri var . O , birileri öyle hissiz ki ne söylediklerinin farkında değiller ya da daha kötü , farkındalar .  Onlar o kadar dar görüşlü ki gülüşlerimizin arkasındaki acı çeken bizi göremiyorlar . Aslında onlar kör  ki zaten görmemek için kör olmak gerek .
Yahu kim o kadar mutlu ki ?
Biz ağlamak yerine gülmeyi tercih ediyoruz ve onlar bunu kıskanıyorlar .
O gülüşlerin hepsini gerçek zannediyorlar .
Oysa ki bizim içimiz kan ağlarken ...
Sorun da zaten bu ya bizim içimiz ağlıyor .
O dar fikirliler sanıyor ki sadece hüngür hüngür ağlayanlar acı çekiyor , onlar üzülüyor .  Bilmiyorlar biz içimize akıtıyoruz  o yaşları , biz millet içinde ağlayamıyoruz , biz yalnız ağlıyoruz .
Biz kendimizi teselli ediyoruz mesela , böyle acı işte bi sürü arkadaşın var birini de arayıp dert yanamıyorsun ,  aileni aramıyorsun üzülmesinler diye .
Biz fedakarlık yapıyoruz esasında ama  hiç kimse bilmiyor bunu  , bilmesinde .
Biz acısı gerçek olanlarız ,  biz kimse üzülmesin diye en çok üzülenleriz ve biz "duygusuz" damgası yiyenleriz .
Evet bu duygusuzluksa ,  ben duygusuzum .
Abim askerde diye hüngür hüngür ağlamıyorum ya , korkmuyorum ya , hani ben çok rahatım ya  ...
Umurumda değilsiniz sırf acımı ,  korkumu ,  üzüntümü avaz avaz bağirmiyorum diye bana duygusuz diyenler .
Ve beni nasıl gördüğünüz de umurumda değil ! Kalbimi çok şükür Allah biliyor siz bilmesenizde olur .

 Değmeyecek insanları düşünmeye değmez

18 Ekim 2016 Salı

                   Beklemektir Yaşamak
 Yaşaya yaşaya öğreniyor , düşe düşe kalķıyoruz... Doğru bildiklerimiz yanlış çıkıyor ya da üzüldüğümüz şeylere daha sonra seviniyoruz. Aslında her yeni gün bir şeyler öğrenip , değişiyoruz.
Ve bekliyoruz o düşüncelerimizin , hislerimizin değişeceği vakti , ânı.
Yaşamak bir bekleyiş değil mi zaten ?
Esasında hepimiz ölümü bekliyoruz.
Ama gönlümüz rahat olsun o vakit elbet bir gün gelecek ve bizi değiştirecek .
Aceleye lüzum yok , sabırla bekleyelim...
Yaşamak ; beklemek  .
Büyümeyi beklemek
Sınav sonuçlarını beklemek
Sevgiliyi beklemek
Bebeğinle kavuşacağın günü beklemek
Ölümü beklemek

13 Ekim 2016 Perşembe

                       Gün
Gün ağlama günü
Ağlıyorum bugün
Sessiz sessiz
Hıçkırmadan
Gözlerim ağrıyıncaya kadar
Önyargılara
Genellemelere
Kötü olan her şeye
Biraz da makus talihime
Büyüttüğüm şeylere
İçimde biriken her şey
Dökülüyor damla damla
Kimse bilmeden , farketmeden
Sevildiğime
Sevilmediğime
Olanlara
Olacaklara
Biraz da başımın ağrısına
Ağlıyorum
Günlerin biriktirdiğine
Bugün ağlama günü
Ve ben ağlıyorum
Her şeye
     ...

8 Ekim 2016 Cumartesi

                               ...
 Üç noktayı çok seviyorum çünkü esasında hiçbir şey bitmiyor bana göre . Her şey biraz yarım kalıyor , tamamlanmıyor.
Tam olarak mutlu olunmuyor ya da mutsuz.
Bu hayat tam da üç nokta bırakmalık bi hayat bence . Söylenen şeylerin arkasında söylenmeyen binlerce  cümle var , söylenmek istenen binlerce cümle.
Bu yüzden üç nokta bırakıyorum burayada yazamadıklarım , söyleyemediklerim için...

27 Eylül 2016 Salı

    
                                Üç şey 
  17 yaşındayım ve şunu farkettim ki ;
hayatımın odağına,  davranışlarımın temelini oluşturmam gereken üç şey var şu hayatta : sevgi , saygı ve hoşgörü .
Mutlu olmak istiyorsam bu üçlüye sahip olmalıyım. Ne kadar yapıyorum , bilmiyorum ama bir şeyi yapmadan önce zihnimde " sevgi , saygı , hoşgörü " diyen sesim yankılanıyor .
Bu sanırım doğru yolda olduğumu gösterir .
Hiçbirimiz boşa doğmadık ve değersiz değiliz.
      Biz değerliyiz ve  iz bırakacağız birbirimizin hayatlarında   , mesele de buya değerli bir iz bırakmak ...
Kızgınlık,  aç gözlülük  ya da yalancılık... bunlara gerek yok !
     Saygı , sevgi ve hoşgörü yeter bize ve sonlandırır bitmek bilmeyen savaşları .

    Evet zorluklar yaşayacağız hem de çok 
ama iyi biri olmak bizim elimizde ve bence iyi biri olmak bu üçlü ile alakalı. 


Uçurtma Avcısından bir alıntıyla sonlandırıyorum ( okunmamaya yüz tutmuş) satırlarımı .

      "Yeniden iyi biri olmak mümkün "

24 Eylül 2016 Cumartesi


               İçimde çok şey var

İçimde bi çok şey var 
Anlatamadığım , yazamadığım
Belli bir kalıba sokamadığım. 

İçimde bi çok şey var 
Neyin var diye sorduklarında 
Konuşamadığım sustuğum. 

İçimde bi çok şey var 
Birçok mu az mı 
Ölçemediğim.

İçimde çok şey var 
Hem bilip hem bilmediğim.

17 Eylül 2016 Cumartesi

                          Çok şey var
Yazılacak , anlatılacak , okunacak ...
Hemde o kadar çok ki bi ömür yetmez bitirmeye.
Binlerce ömürlük çok şey var tek bi ömür yetmez anlayacağınız .Birlik beraberlik gerektiren çok şey var .İnsan gerek , binlerce , onbinlerce , yüzbinlerce ... Ortak olmak gerek öğrenmek için , öğretmek için .
Diyorum ki çok şey var paylaşmak için acıyı , kederi , mutluluğu , sevinci ve daha nicesini .
Çok şey var bi ömre sığmayacak .
İnsan insana bu yüzden muhtaç belki de çünkü çok şey var hemde çok şey !

                       Hakettik mi  ?
Aslında hiç birimiz mutlu değiliz .
Kabullenmedik ki mutlu olalım
Soruyorum kendime ve sana kardeşim ;
Saygı duyduk mu birbirimize ?
Hoşgördük mü birbirimizi?
Dürüst olduk mu ?
Koruduk mu ?
İnsan olduğumuzun bilincine vardık mı ?
...
En acı tarafı da biz bunların hiçbirini yapmadık , ki zaten birini yapsak yeterdi bize hepimize .
Biz hayata sövüp saymaktan başka hiçbir şey yapmadık.

Biz mutlu olmayı hakettik mi sence ? ...

25 Ağustos 2016 Perşembe

                       

                        Belirsiz hisler   

 Garip , içindeki düşünceleri bir kefeye 

koyamamak,  ne olduğunu kendine bile 

açıklayamamak. Sessizlik olunca birden

kafana doluşan düşünceler ...

Belirsiz hisler...

Hissetmek ; öfke , belki bi parça 

bıkkınlık yada ....

Bazen kelimeler toparlanmaz .

Kafanda binlerce düşünce kelime vardır 

fakat onlar bir tane anlamlı cümle 

olmaz .Vakit geçer ...

Unutur , boşverirsin , ertelersin ...

Tembeldir insan , düşünmek istemez, 

üşenir. 

Ta ki bir sonra ki sessizliğe kadar ve 

nankördür gürültüye kapılırda 

hatırlamak istemez .

Korkaktır , kaçabildiği yere kadar ...

"Kendiyle yüzleşebilmeli önce ve dürüst

olabilmeli. "

     Çünkü ; en çok kendine yalancıdır.

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Nedense geceleri bir hüzün çöker üstümüze ...
Gündüz hatırlanmaz dertler gece olduğu kadar .Ki sorsalar bana ne derdin var diye anlatamam anlatmam.
Dertler de benimsenmeli bence , tutunmalıyız onlara yoksa düşüneceğimiz yok .
Düşünmeye ihtiyacımızsa var hemde fazlasıyla .
Düşünmüyorum düşünmüyorsun düşünmüyoruz.
Sahi düşünsek bu dünyanın hali böyle mi olur du ?
Biz anca kendimizi düşünüyoruz belki de yapabildiğimiz en iyi şey - belkisi fazla hatta-
''bencillik''.
Ve bizim bencilliğimiz birilerine zarar veriyor , birilerinin bencilliği de bize.

                                    ''bir insan bir dünya ''


   Değişmek için birilerinin öncü olmasını beklemek yerine biz öncü olalım , kazanansa tüm dünya 

       


                          Gecenin tüm kusurlarımızı örtmesi dileğiyle ...
Bazen  , yazmak istersin ama kelimeler cümle olmaz . Anlatmak istediğin bir şeyler vardır ,  ağrıtır başını  ama cümleler bir araya gelmez . Dost bildiğin kelimeler sırt çevirir , tek sığınağın yerle bir olur .
Bazen anlaşılmak ister insan ya da sadece farkedilmek. Ama ne anlayan olur ne de fark eden ...
İnsanız işte bi umut ararız birilerini ... Bizi anlar sandığımız birilerini ama sesimizde neşeli çıkar öyle bariz belirtmek istemeyiz.
Bekleriz ...
Bi umut bekleriz.
Ama anlamazlar , farketmezler.
"Gülümsemelere ne acılar gizlidir oysa ki ."
Öyle nedensiz arayan birisi de değilsindir ama farketmezler .
Bi şeylerden konuşur konuşur kapatilir telefon .
Belki de dert dinler , kendi derdini unutup çare bulmaya çalışırsın.
En acı kısımsa " bir derdin var mı "diye sormaz kimse sana .
Ve bilmezler seni kırık bıraktıklarını.
Anlatacak değilsindir esasında ama insaniz ya işte duymak istiyoruz .
Süslü kelimeler değilde hissetmek istiyoruzuz.

"Bir derdim var içimde ..."

Nezaketen de olsa sorun zaten anlatmaz yok bir şeyim der geçer ama sevildiğini hisseder. 

Benim bugün anlatacak çok şeyim vardı ama dinleyenim olmadı...